KİTAP | DENEME | Dücane Cündioğlu ~ Daireye Dair

''Yürümeye devam et, yol insanı terbiye eder.''

Dücane okumayı ve dinlemeyi çok severim. Benim için hayatımda bir dönüm noktasıdır. Kanaatimce gerçekten bilir, iyi bir filozoftur, mükemmel bir kültür tarihçiliği -Türkiye'de böyle bir alan yok- bilgisi vardır, ve sanıldığının aksine bence yeterince mütevazidir. 
(Şehir Konuşmaları seminerlerinin temize çekilmiş halini ileri ki zamanlarda paylaşacağım inşallah.)
Gelelim kitaba... Daire'ye Dair'e ''Bugüne değin yaptıklarımı yapmaya devam etmekten başka yapabileceğim başka bir şey yok.'' diye bitirdiği hikayeyle başlamış ve bizi daire içre daireye sokarak kitabı bitirmemiştir. 
Var ve yok ve bu-ara-dalık üzerinde sıkı duruyor. Düşünmeyi deniyor! ''Senin bir anda gördüğünü bir ömür boyunca görebilir miyim?'' diye sayıklıyor. Ve anlamakta çok zorlandığım ve tekrar tekrar okuma gereği duyduğum Tanrı'dan, küre'den ve daireden bahsediyor. Kemale ermeyi alışık olmadığımız biçimde işliyor. Her zaman ki gibi hakikat, aşk, ben, bilmek, hiç, insan... Bunları anlatırken Aristoteles ve Gazzali'ye başvuruyor çoğunlukla. Ekstra değişik olarak özgürlük, eşitlik ve adaleti görüyoruz. Adaletin anlamının her şeyi yerli yerine koymak, aksinin ise zulüm olacağını okuyunca, zulüm sadece insana işkence etmek anlamından çıkıyor ve dikkat etmezsem şahsımın da her an zalim olduğunu ve olabilmesi tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu üzülerek idrak ediyorum.. 
Neden daire meselesine gelince en basit haliyle şurayı paylaşmak istiyorum. 
''Masalarını bile batılılar gibi köşeli (dikdörtgen veya kare) imal etmeyip sofralarını daire suretinde teşkil, meclislerini daire şeklinde tertib eden bir medeniyetin mirasçıları, köklerini unutunca, ister istemez sofra ve meclislerin başköşelerine kurulmaktan hoşlanır oldular. Çünkü dairelerde köşe bulunmadığını unuttular.''
Aslında kitaptan ne bir alıntı ne de bir parça paylaşmak istemiyorum, o kadar bütün. Kısa kesip meraklılara arz ediyorum.

Ve tabi ki Fuzuli'yi Cânımızı bir kez ve bir kez daha seviyoruz.

Dost bî-perva, felek bî-rahm, devran bî-sükûn
Dert çok, hem-dert yok, düşmen kavî, talî zebûn

Kıymetli okumalar.

Yorumlar

Popüler Yayınlar