BELGESEL | Human

Evde çok fazla vakit geçirdiğimden midir nedir, dışarı çıktığım zaman gördüğüm en ufak bir ayrıntı üzerinde bile düşünmeden, eleştirmeden, sorgulamadan edemiyorum. Bu herhangi bir insana, olaya, duruma karşı olabiliyor. Çoğunu içimde tutabiliyor fakat birazını da yanımdaki insanla paylaşmadan edemiyorum. Yine böyle anların birinde eşime kafamdan geçenleri anlatırken onu biraz rahatsız etmiş olacağım ki -buna belgeseli izledikten sonra karar verdim- 'Human' diye bir belgesel tavsiye etti ve hemen akşamına izledim. Şöyle ki, Belgesel isminden de anlaşılacağı üzere 'insan'a dair. Biz kendi kabuğumuzdan çok nadir zamanlarda çıktığımız için -zihinsel olarak- herkes bizimle aynı şartlardaymış, aynı duyguları yaşıyormuş, hatta biz herkesten beter durumdayız ya da her kötü durum bizim başımıza geliyor zannediyoruz genelde. Herkesin çok mutlu göründüğü, mutluluk rolü yapmak zorunda hissettiği şu zamanlarda aslında mutsuz ve dertli olmanın ne kadar normal olduğunu hatırlamamıza yardımcı oluyor. Belgeseli ağzım yarı açık bir şekilde sonuna kadar aynı şaşkınlık ifadesiyle izledim diyebilirim. Gözlerimin dolduğu ve ağladığım zamanlar da oldu. İçimden en çok geçen şey, müslüman olarak dünyaya geldiğim için Allah'a ne kadar az şükrettiğim oldu. Bizim o kadar çok imkanımız, o kadar çok şeyden haberimiz, ve o kadar güzel bir ülkemiz...
Düşünün ki, hayatınızda hiçbir zaman karşılaşma ihtimaliniz olmayan insanları bu belgesel hikayeleriyle birlikte evinize taşıyor. Beni en çok etkileyen şeylerden biri de yüzler... Videoyu durdurup o insanların yaşadığı, hissettiği, biriktirdiği şeyi iliklerinize kadar hissedebilirsiniz. Katiller, açlar, eşcinseller, savaşmak zorunda bırakılanlar, yurdundan yuvasından kovulanlar... kısacası insanın her hali bu videoda. Arada harika müzik ve manzaralar giriyor ki, şahane... Yahu ben ne ottan şeylere kafa takıyor, ne saçmasapan bir insan olup 'insan'ın içini boşaltıyorum dersiniz. 
Beni en çok etkileyen, üzen, aklımdan çıkmayan, kara, kapkara bir adamın konuşmasının başından sonuna -ki muhtemelen normal hayatında da öyle- kirpiklerinin orada gözyaşı ve hafif topraklı gibi bir şey birikmiş ve orada kalmış bir şey var. Ağlamıyor ama ağlasa bu kadar geçmez o duygu. Öyle derinden bir şey... İzlerseniz hikayesinin adamla bütünleştiğini anlayacaksınız zaten.
Ben anlatmayayım artık, siz izleyin. Bazı yapılan kötü şeylerin dahi insanın elinde olmadığını bilin. Ya bunu nasıl yapar bir insan, değil. Pişmanlıklar, sevinç, gözyaşı, aşk, mutluluk.. her şeyler an'da. O an'ın kıymetini bilin. Aynı şekilde ben de sizinle birlikte...
Eğer videonun girişinde bir cümle koymaları gerekseydi bu ''insan insanı insanla tanır'' olmalıdır.
İçsel anlamda, iyi seyirler.

(başka şeyler düşünüp bunları yazdım. bu da garip. her şeyi düşündürebilir bu belgesel. bi de şu var, bize bu nerden geldi, zihnimize nasıl işlediler bilemiyorum ama sanki 'onların' hissettikleri bizim için çok da önemli değilmiş gibiymiş.  böyle bir şey uyandı bende. içimde bir yerlerde 'onlar'dan daha değerliyim algısı nereden gelmiş gerçekten bilemiyorum. umarım anlatabilmişimdir.)

Yorumlar

Popüler Yayınlar