KİTAP | DENEME | Mustafa İbakorkmaz ~ Geride Kalanlar Kitabı

"ibrahim/ gönlümü put sanıpta kıran kim"

Merhabalar...
Aralık ayını kitapsız kapatmak istemedim ve bu kitabı yazmak üzere yetiştirdim arkadaşlar. Kitap hakkında yazmak -profesyonel bir biçimde yapmadığım halde-en az okumak kadar çok zaman istiyor. Anlamak hepsinden çok...
Mustafa İbakorkmaz'ın ilk kitabı değil Geride Kalanlar ama bence kendi tarzım olarak ele aldığımda en iyi kitabı. Kitabın adını, geride kalan insanlar belki de tutunamayanlar olarak anladım açıkcası, sonra elinde kalan en son yazılar olabilir diye düşündüm ama kitabı bitirdiğim vakit net bir şekilde şunu söyleyebilirim ki; hayatımızın her noktasında olan ve üzerinde uzunca düşünmediğimiz konuşmadığımız konuları ele aldığı anlamını çıkardım. Hangisi doğru bilemiyorum, tıpkı yazarın her konu başlığında hiçbir zaman kesin bir yargıya varmadığı, olasılıklar üzerinde müthiş kafa yorduğu ve fakat sonuçsuz bıraktığı denemeleri gibi. 
İbakorkmaz net, akıcı, anlaşılır ve bence en önemlisi samimi bir dille şimdiye kadar yaşadığı, düşündüğü şeyleri bir dostuyla paylaşırcasına aktarıyor kitabında bizlere. Daha önce hiçbir kitapta karşılaşmadığınız tespitler yapıp en sonunda hiç beklemediğiniz bir soruyla donmuş haldeyseniz çözüyor, çözülmüş haldeyseniz bir anda donabırakıyor. Kendinizi görüyorsunuz satır aralarında.
Bi de şu var, mesela felsefe alanına ait bir konu hakkında ihtimalleri ortaya döküyor, belki biraz kendisiyle birlikte kafamız hafif karışıyor ama islami bir düşünceye bağlayıp, ya da konuyu Allaha bırakıp biraz aklımıza ve kalbimize su serpiyor. Felsefenin en saf haliyle. Kasmıyor yani belki de bunu demeliyiz.
Ara ara eski dostlarından dert yanıyor. Anlatırken o kadar yılın yükünü bizim omuzlarımıza koyup belki de 'biraz da siz taşıyın' ya da 'bir benzerlerini ilerde taşıyacaksınız haberiniz olsun' diyor.
Monteigne'nin denemeleriyle İbakorkmaz'ın denemeleri arasındaki farkı düşündüm. İlk başta Monteigne gavur arkadaşlar, soğuk ve pek de tanrı tanır sayılmaz hani. Ama İbakorkmaz öyle mi. O bizden, bizim mahalleden. Bizim havamızı soluyup bizim içtiğimiz sudan içiyor adam. Ve diyor ki ben müslümanım. Bunları yazıyorum ama bir kul olarak tüm acziyetimle, üç beş okuduğumla ve biraz da tecrübeyle, tüm eksikliklerimle, terliklerimle...
Denemelerde şunu farkediyoruz ki, daha devam etse ederdi bu deneme ama zorunlu olarak bitirilmiş gibi. Yer olsa daha yazılabilirmiş gibi. Ama belki o kadardır belki değildir belki de yıllar geçtikçe devam edecektir. 
Cioran'dan alıntıladığı, benim kitabımda da altını çizmiş olduğum ''Merak sadece cennetten dünyaya düşüşe değil, her günkü sayısız düşüşün de nedenidir.'' cümlesi... Bazen çok ciddi konular, bazen de bir çocuk çaresizliği...
İlk baskısını okuyup burada paylaştığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Ve buraya dua niyetine yazıyorum; Birgün herkes tarafından okunan, önerilen, elden bırakılmayan harika bir deneme kitabı olarak karşımıza çıkacak Geride Kalanlar...

Yorumlar