Çocuklarda İnatçı Davranışlar ve Çözüm önerileri / Adem Güneş Pedagoji Okulu

 


- İnatçı davranışlar genetik değildir. Çocuğun ebeveyne benzemesi aynı evde yaşamalarından kaynaklanır. 
- İnatçı davranış ile reddedici davranış aynı kökenden gelir. Çocuk reddedildikçe inatçı olur. Kendi bildiği gibi yapma eylemine meyleder.
-Temel olumsuz hisler kişiyi gölge gibi hep takip eder.
- Öfke / reddediş / tepkisellik - fizyolojik bir sıkıntıdan mı kaynaklı yoksa ebeveynin problem çözme yöntemiyle mi ilgili.
-Öğrenilmiş reddedici davranışlar uyumsuzluk hali oluşturur. Çocuk aileyle duygusal kopuklu yaşar.
- Çocuğun duygusal olarak yetersiz davranması durumunda aslında yakınlaşma çabası olarak ortaya koyduğu anlamsız davranışlar tepkisel davranış olarak ortaya çıkıyor. Bu bir savunma halidir.
-Vuruyor mesela. Aslında ne dediğini ve ne yaptığını bilmez çocuk. Yakınlaşma çabasıdır. Büyüyünce sorsan, niye yaptıysam hiç bilmiyorum ki, der.
-Çocuk her yaş döneminde gelişimini sürdürmek için bir sonraki yaş döneminin sınırlarını zorlar. Ama sınırlarını ne kadar genişleteceğini bilemeyebilir.
- Ebeveyn iyi gözlem yapmalı. Duygusal yoksunluktan kaynaklı bir inatçılık hali mi yoksa iktidar mücadelesinden kaynaklı mı?
- 5 ve 9 yaşlarındaki kardeşlerin sorunları büyükten fedakarlık beklenerek çözülmez. Kendisini yönetmesi beklenilecek olan kişi küçük çocuktur. 
- 5 yaşındaki çocuğu 9 yaşındaki çocuğun sınırlarıyla eşit hale getirmeyin.
-5 yaşı 6 ya 7ye çıkarabilirsin ama 9a çıkaramazsın.
- Duygusal yoksunluktan kaynaklı bir ağlama değilse istediği kadar ağlayabilir. Canım benim, gel bak şu kanepede daha rahat ağlarsın.. :) 
-Duygusal yoksunlukla ağlayan çocuğa fiziksel yakınlık gösterilmez. Yanına oturup sakin bir şekilde yakınlık ilişkisi kurup teselli etmeye çalışmak gerekir, içinde bulunduğu durumdan çıkarmak lazım.
-Hiçbir hayvan çocuğunu cezalandırmaz.
-Cezalandırmak çocuğu bir duygusal yoksunluk içerisinde bırakmaktır.
-Sakince oturan çocuğu hareket ettiremezsiniz, tepelerde gezen çocuğu köşeye oturtamazsınız.
- 'Sen beni sevmesen de ben seni seviyorum.'
-Çocukluğunda duygularını özgürce yaşayamamış olan kişiler gülmeyi yılışıklık, ağlamayı zayıflık olarak kendilerine duyururlar.
-İnsana yapılan en onursuz davranış onun duygularını yönetmektir.
-Çocuğun ağlamasını ve gülmesini aşağılamayın.
-Duyguların geçişkenliği mimiklerledir.
-Açlık ve uykusuzluk esansında yaşananlar duygusal yoksunluktan kaynaklanır. Kendinizle çocuğunuzu onarın.
-Anne şiddet uyguladıktan sonra bir de söylemle içerisine giriyorsa iki kere şiddet uyguluyor demektir.

-


Yorumlar

Popüler Yayınlar