YABANCI DİZİ | Mindhunter (2017)

Başıma bir iş gelmeyecekse izlemeyi, dinlemeyi, okumayı ve blogumda yazı yazmayı çok seviyorum. Gerçek bir izlemekten ve dinlemekten ve okumaktan bahsediyorum. Kimse için değil, sadece kendim için, aslında kendimi bulmak için yapmak tüm bunları... 
Geçen haftalarda izlediğim fakat yazmaya vakit bulamadığım Mindhunter izlediğim dizilerden biraz farklı. Yöntemi, anlatış tarzı herhalde ya da her ne diyorlarsa... Evet konu FBI ama bu sefer farklı bir şey yapmaya çalışıyorlar. Gerçek ajanlar ve gerçek suçlular üzerinden giden, yavaş ama etkili, bir bölüm boyunca yalnızca bir suçluyla konuşma sahnesi olsa da (ki ben bayıldım) gayet başarılı bulduğum bir dizi. Azılı seri katilleri hücrelerinden çıkarıp onları dinleyip onların psikolojilerinin haritasını çıkarıp yeni olaylara karşı takınacakları tavırları belirlemek amaçları. Bir seri katil nasıl konuşturulur, ona soruyu ne şekilde sorarsanız gerçek cevabı alırsınız ya da seri katil olmak için insanı tetikleyen şeyler nelerdir vs...
Başrolümüz Holden beyefendiyi ilk başta çok pasif bulsam da ilerleyen bölümlerde kendinden fark edilir değişikler olmasıyla birlikte sevebilir, ortağı Bill başta çok sevip sona doğru soğuyabilir, Wendy hanımefendiye karşı tüm bölümler boyunca nötr kalabilirsiniz ama beni bu dizide etkileyen şey nasıl ayarlıyorsa artık David Linch efendi, o ortamdaymışsınız gibi hissediyorsunuz kendinizi. Sapkın bir seri katili sorguladığınızı hayal edin... Yapılan şeyleri ardındaki esas nedeni hepimiz merak ederiz eminim hele de alışkın olmadığımız kötülükleri.. ve bu da izlemeniz için iyi bir neden. Her zaman söylüyorum, bu dizileri çocuklarımız değil, anne babalar izlemeli. Söyleyeceklerim bu kadar.

Yorumlar