FİLM | Thelma (2017)

Afişinin dikkatimi celbetmesi sonucu izlemeye karar verdiğim bir film olan Thelma, son zamanlarda izlediklerim arasında film gibi film olmuş dediğim, teknik ve derdini anlatma bağlamında hiçbir kusur olmayan fakat dinin duyguları bastırmasına ve sonunda da tanrıtanımazlığa giden bir tarafı var. Aslında böyle bir şeyin reklamını yapmayacak idim ama başka bir alternatifiniz yoksa bence izleyin.
Norveçli bir yönetmenin filmi. Daha önce hiç duymamıştım ismini ama diğer filmlerinden çok farklı bir şey yaptığı konusunda hemfikirler. Sadece bir kısmını anlatıp da her şeyi anlatmış hissi veren başka bir film bilmiyorum. Yani yönetmenin bu tarzda film hep çekmiş de bu filmle jübilesini yapmış hissi var. Giriş sahnesiyle büyülüyor, devamında bir kareyi uzun süre gösterme tekniğini zaten ayrı bir severim, müziğiyle de bir şey olacakmış hissini hep diri tutuyor.
Filmin derdi şu; kızda olan doğaüstü bir gücü Tanrı verdiyse, neden kıza böyle bir şey yüklüyor ve neden olumsuz şekilde kullanmasına izin veriyor. Ve kız bunun için neden kendini kötü hissediyor. Ekstradan, ailesi bunu tanrıya yaklaşarak halledilebileceğini deniyorlar güya ama aslında baba da dindar değil bence. Ama kızını bir şekilde koruyor. Sadece bu gücü bastırmak için dini kullanıyor. Ve tekrar kıza dönersek, büyükannesinde de olan bu özelliğin kızda da olması genetik olduğu kanaatine varmamızı sağlıyor, ve bunun önceden beri farkında ama ne olduğunu bilmiyor. Epilepsi değil, psikolojik nöbetler olarak adlandırılıyor (altyazıyı sevmedim) ve bunu kızın içinde olan olumlu olumsuz duygusal haller tetikliyor. Ve evet 6 yaşından üniversite çağına kadar da dinle kontrol edebiliyor kız farkında varmadan babası vesilesiyle ve bence babada da var bu hastalık. Uygunsuz bir şekilde aşık olması sonucu kız en sonunda ailesini, dinini ve tüm bağımlı olduğu düşüncelerini arkaya atarak kendini olduğu gibi kabul edip kasmadan hayatına devam ediyor.
Kızın nöbet geçirdiği andaki yanılsamalarını çok başarılı ele almış yönetmen. Baştan sona film adı altında harikaydı. Zorlamış gerçekten sınırlarını zorlamış. Yavaş ama sıkı anlatıyor. Sembolleri çok yerinde kullanmış. Film olmuş yani anlatabiliyor muyum kusursuz bir film olmuş.
Zihinle bir şeyler yapmak meselesi artık fantastik olarak adlandırılmasın, en başından beri var böyle şeyler. Ben inanıyorum. Ama tüm bu gerçek olan ya da olmayan ya da gerçeküstü şeyler varsa ve bunun kaos oluşturmamasını istiyorsak kuralı neyse ona göre oynanırsa ancak sorun olmaz gibi geliyor. Kızın serzenişi var mesela ''neden sadece kendim olamıyorum'' diye. Çünkü Allah bizi kendimize bırakmayacak kadar bizim sahibimiz aslında.
Daha önce de hep düşündüm bunu ama bu filmde tam ne olduğuna karar verdim. İnsanın hayatını yaşarken bir fon müziği olmalı hayatını anlamlı kılacak. Siz ne derseniz deyiniz benim bir gizli bildiğim var diyor ya şair, tüm bu her şeye katlanmamızı sağlayacak bir fon müziği. Ama işte insan işi, anlaşılmaz alaşım!
Çok dağınık oldu ama iyi oldu.

Yorumlar

Popüler Yayınlar